HAKEM OLMAK…
Hakem, olmak spor müsabakaları yapılan bütün dünya ülkelerinde önemli bir meslektir. Hakemlik ayni zamanda kimsenin hakkını kimseye yedirmeyen mesuliyetli bir görevdir. Hakem, adaletin sahanın içindeki temsilcisidir.
İki tarafa da ayni mesafede olmalıdır. Hakem hak dağıtır. Kişi hakemlik yaparken kimsenin kulu kölesi olmaz. Kimsenin hakkını kimseye yedirmez. Sahada tarafsız kalarak adalet dağıtandır. Hakem sarı veya kırmızı kartlar gösteren, sahadaki dokunulmazlığının arkasına saklanarak ahkâm kesen bir kişi değildir. Hakem oyuncuların hocasıdır, babasıdır…
Uzun lafın kısası, Ankaraspor Beşiktaş maçı, hakem giyisisi giymiş kişiler tarafından katledildi. Yazık.
Bunun günahını kimin boynuna.
NASİP BİR PUANMIŞ
Ankaraspor Beşiktaş maçından sonra söylenebilecek o kadar çok şey var ki yazsam günlerce gazetemde tefrika olur. Ama bence en önemlisi Ertuğrul Hocanın yaptığı bir gaf var ki yenilir yutulur cinsten değil.
Maçtan sonra Ertuğrul Sağlam uzatılan mikrofonlara;
-“Üç puan nasip değilmiş. Artık Marsilya maçına bakıyoruz” diyor. Nasip kelimesi bana bu cümlede çok yanlış seçilmiş geldi. Ne demek nasip değilmiş. Futbolda nasip diye bir şey olmaz. Sen Delgado, Ricardinho ve Nobre gibi takımı ateşleyecek oyun kuracak gol atacak yıldız oyuncuları ilk 11 de sahaya çıkarmazsan maçı kazanamazsın. Yaptığın takım Beşiktaşıma yakışır bir şekilde istekli ve arzulu top oynamıyor. Seyredenlere zevk vermiyor.
Sevgili Ertuğrul üç puan, nasip değilmiş gibi kaderci sözler söylersen bu sana yakışmaz. Sen bu takımın Teknik Direktörüsün bu takıma iyi futbol oynatıp maç kazandırmak senin işin. Geç kalmadan önlem al sonra bu kötü gidişattan en çok sen zarar görürsün.
Benden söylemesi…
Erkan Özmen